Önceki yazımızda fotoğrafçılığın en önemli terimi ışıkla alakalı olan pozlamadan bahsetmiştik. Okumadıysanız serinin ilk yazısına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu yazımızda ise pozlamayı etkileyen kavramlardan ve birbirleriyle nasıl bağlantılı olduklarından bahsedeğiz. Öyleyse hiç uzatmadan yazımıza geçelim.
Diyafram Açıklığı
Diyafram fotoğraf makinası içinde bulunan küçük bıçaklara verilen isimdir ve bunlar makinanın ne kadar ışık alması gerektiğini belirlerler. Eğer bıçaklar çok geniş durursa fazla ışık girer ve fotoğrafınız aydınlık olur. Eğer genişliği küçükse daha az ışık girer ve karanlık bir kare yakarlarsınız.
Yani ışığın fazla olduğu yerde diyafram aralığı küçük olmalı, karanlık/gece koşullarında ise diyafram aralığı yüksek olmalı.
Örneğin bir fotoğraf çektiğiniz ve çok karanlık çıktı. Bunu nasıl düzeltebilirsiniz? Tabii ki diyafram aralığını açarak! Diyafram aralığı f-değeri (f-measure) dediğimiz bir değerle ölçülür. F aralığı f-22 bir makinanın deliği çok küçük demektir, yani arasından fazla ışık geçmez. F-3.5 ise geniş bir diyafram aralığına sahip olduğunu, makinanın fazla ışık aldığınız gösterir.
O zaman şimdi bir test yapalım. Cevabı okumadan önce sorunun üzerine düşünün, gerekirse üst kısmı okuyun ce sonra cevaba bakın. Fotoğrafınızı f-5.6 diyafram aralığında çektiniz ve karanlık çıktı. Nasıl bir diyafram aralığı seçmelisiniz? Tabii ki daha düşük, küçük bir f aralığı seçmeniz gerekir ki diyaframı açsın ve içeri daha çok ışık girsin. f-3.5, f-1.8 gibi bir aralık duruma göre karanlık olan fotoğrafınıza biraz daha ışık katar.
Alan Derinliği
Diyafram aralığı aynı zamanda “alan derinliği” dediğimiz, fotoğrafın ne kadar kesin, ne kadar bulanık olduğunu gösteren, netlenen obje dışında kalan diğer alanların ne kadar bulanık olup olmadığını anlamamızı sağlayan durumu da kontrol eder.
Fotoğrafınızdaki öznenin net çıkmasını ama arkasının bulanık çıkmasını istiyorsanız sığ, düşük bir alan derinliği kullanırsınız. Fakat diyelim ki Erciyes Dağını çekmek istiyorsunuz ve bütün manzaranın net bir şekilde çıkması gerektiğini düşünüyorsanız bu sefer düşük bir diyafram aralığında (yüksek f değerinde) çekmelisiniz ki bütün kare net çıksın.
Bütün bunlar karmaşık geldiyse aşağıda görsel bir örnek bırakıyorum. Bunları yazmaktan, çıktısını alıp çalışmaktan çekinmeyin. Unutmayın, öğrenmenin en iyi yolu denemektir! (Yakın zamanda eğitim seri yazılarımız bittikten sonra haftalık/aylık alıştırma yapacağımız ödevlerle hep beraber fotoğrafçılık öğreneceğiz, siteyi takip etmeyi ihmal etmeyin)
Fotoğrafçılık terimlerini yavaş yavaş öğreniyoruz. Bu terimler gözünüzü korkurtmasın. Çektiğimiz fotoğraflar için birer araçlar sadece.
Deklanşör (Perde) Hızı
Deklanşör fotoğraf makinesindeki küçük bir perde gibi, sensörün saniyenin kaçta kaçı süresince ışık alıp almayacağını belirleyen bir değişkendir. Ne kadar uzun süre perde açık kalır ve sensöre ışık gelirse, o kadar çok aydınlık bir fotoğraf toplar sensör. Ne kadar kısa süre perde açık kalırsa ona göre karanlık veya aydınlık çıkmasını perde hızı sağlar. Yani perde hızı saniyenin 1/2’si olan bir makine perde hızı saniyenin 1/200’üne sahip olan makina ayarına göre daha fazla alacak ve daha aydınlık bir fotoğraf verecektir.
Diyaframın pozlamayı, alan derinliğini etkilemesi gibi perde hızı da pozlamayı etkiler. Perde hızı aynı zamanda fotoğrafın ne kadar net veya bulanık olduğu konusunda da önemli bir yere sahiptir. Bunu anlamak için bir örnek yapalım. Koşan birisini görüyorsunuz ve fotoğrafını çekmek istiyorsunuz. Eğer saniyenin 1/yüksek perde hızlarında çekerseniz koşucu net çıkar. Ancak siz değerinizi düşürdükçe koşan kişi yer değiştirdiğinden dolayı bulanık çıkacaktır. Aşağıdaki diyagramı iyice incelemenizde fayda var.
ISO Değeri
En çok kullanılan ama kimsenin açılımı konusunda karar veremediği bu terimi sık sık duyarsınız. ISO’da diğer terimler gibi fotoğrafın ne kadar ışık alıp almamasını belirleyen terimlerden biridir.
Elbette karşılaştığınız bir durumdur, geceleyin cep telefonunuzla fotoğraf çektiğinizde, fotoğrafın çok grainli, tozlu olduğunu görürsünüz. Bunun sebebi telefonunuz yüksek iso değeri ile fotoğraf çekmeye çalışmasından ve yüksek iso’nun yan etkilerinden birinin de grain olmasındandır.
Yani yüksek ISO’larda gürültü, grain, tozlanma dediğimiz efektle karşı karşıya kalırız. Yüksek ISO karanlık ortamalarda, kameranın daha fazla ışık almasını sağlar. Düşük ISO ise aydınlık ortamlarda kameranın gereğinde ışık almasında rol oynar.
Aynı ortamı iki farklı ISO değeri ile çektiğinizi farz edelim;
Yüksek ISO = Aydınlık Fotoğraf | Daha çok grain | Yüksek değer (1600, 2000 ISO gibi değerler)
Düşük ISO = Karanlık Fotoğraf | Daha az grain | Küçük değer (100, 200 gibi ISO değerleri)
Hepsini toplamak gerekirse, bir fotoğrafı çekerken birden fazla ayara dikkat etmemiz gerekir. Bu ayarların hepsinde uzmanlaşmak uzun bir zaman alacak süreçtir ve en usta fotoğrafçılar bile zaman zaman hata yapabilmektedir. Bu kavramlara çalışmayı, makinanızı kurcaladıkça öğreneceksiniz. Kendinize ödevler verebilir, bunlarla kendinizi geliştirmeye çalışabilirsiniz.
Bir sonraki eğitim yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bir cevap yazın